5 Ağustos 2025 Salı

Çocuklar İçin Caddeleri Trafiğe Kapatan Ülke

 Hanoi’de Yaya Bölgelerinin Tarihçesi ve Eğitimsel Önemi

Değerli eğitimci arkadaşlarım,
Hanoi’de, Hoàn Kiếm Gölü çevresinde hafta sonları caddelerin trafiğe kapatıldığını görmüş bulunuyorum. Çocukların sokaklarda özgürce oynadığı, ailelerin bir araya geldiği ve kültürel etkinliklerin renklendirdiği bu manzara, bir öğretmen olarak beni derinden etkilemiş bulunuyor. Bu uygulamanın tarihçesini mişli geçmiş zaman diliyle aktarırken, işlevini ve amacını bir eğitimci gözüyle, Türkiye’deki meslektaşlarıma yönelik olarak açıklayacağım. Çocukların gelişimine katkı sağlayan bu tür uygulamaların, eğitim perspektifinden ne kadar kıymetli olduğunu birlikte keşfedelim.

Tarihçesi: Hanoi’de Yaya Bölgeleri Nasıl Ortaya Çıkmış?

Hanoi’de Hoàn Kiếm Gölü çevresindeki caddelerin hafta sonları trafiğe kapatılması uygulaması, 2010’lu yılların ortalarında pilot projeler olarak başlamış bulunuyordu. Şehir yönetimi, 2014-2016 yılları arasında, özellikle göl çevresindeki bazı caddeleri belirli saatlerde araç trafiğine kapatarak denemeler yapmış bulunuyordu. Bu pilot uygulamalar, halkın yoğun ilgisiyle karşılaşmış ve şehirde güvenli, yaya dostu alanlar yaratma fikri benimsenmiş bulunuyordu. 2016 yılının Eylül ayında, Hanoi Halk Komitesi tarafından resmi bir karar alınmış ve göl çevresindeki 16 cadde, Cuma akşamından Pazar akşamına kadar trafiğe kapatılmaya başlanmış bulunuyordu. Bu karar, Eski Mahalle (Old Quarter) gibi tarihi bölgeleri de kapsayacak şekilde genişletilmiş ve böylece Hanoi’nin merkezi, hafta sonları bir “yaya cenneti”ne dönüşmüş bulunuyordu.

Bu süreçte, yerel yönetim, çocukların ve ailelerin açık havada vakit geçirebileceği, kültürel etkinliklerin düzenlenebileceği bir alan yaratmayı hedeflemiş bulunuyordu. Uygulamanın kökeninde, Hanoi’nin yoğun motosiklet trafiğini azaltma, hava kirliliğini düşürme ve şehir sakinlerine sosyal bir nefes alma alanı sunma arzusu yatmış bulunuyordu. Bugün, bu yaya bölgeleri, Hanoi’nin kültürel ve sosyal yaşamının ayrılmaz bir parçası haline gelmiş bulunuyor.

İşlevi ve Amacı: Bir Eğitimci Gözüyle

Bir öğretmen olarak, Hanoi’deki bu yaya bölgelerinin işlevini ve amacını, çocuklarımızın bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimi açısından değerlendirdiğimde, birkaç temel noktayı vurgulamak istiyorum:

  1. Güvenli Oyun ve Fiziksel Gelişim:
    Hanoi’deki yaya bölgeleri, çocukların bisiklete binmesi, paten kayması, top oyunları oynaması ve geleneksel Vietnam oyunlarına katılması için güvenli bir ortam sunuyor. Eğitimci olarak, fiziksel aktivitelerin çocukların motor becerilerini geliştirdiğini, obezite riskini azalttığını ve stresle başa çıkmalarına yardımcı olduğunu biliyoruz. Bu alanlar, çocukların ekran başından uzaklaşarak açık havada özgürce hareket etmesini sağlıyor. Örneğin, Hanoi’de çocukların bambu dansı gibi geleneksel oyunları oynarken hem eğlendiğini hem de kültürel mirasla bağ kurduğunu gözlemlemiş bulunuyorum. Bu, bizim okullarımızda düzenlediğimiz beden eğitimi derslerinin ya da açık hava etkinliklerinin önemini bir kez daha hatırlatıyor.
  2. Sosyal ve Duygusal Gelişim:
    Yaya bölgeleri, çocukların akranlarıyla etkileşime geçtiği, işbirliği yaptığı ve iletişim becerilerini geliştirdiği bir sosyal laboratuvar işlevi görüyor. Ailelerin de bu etkinliklere katılması, ebeveyn-çocuk bağını güçlendiriyor. Bir eğitimci olarak, bu tür ortamların, çocukların empati, paylaşım ve takım çalışması gibi sosyal beceriler kazanmasına olanak tanıdığını düşünüyorum. Hanoi’de çocuklar, sokaklarda özgürce oyun oynarken, farklı yaş gruplarıyla bir araya geliyor ve bu, onların sosyal uyum yeteneklerini destekliyor. Türkiye’deki okullarımızda da benzer açık hava etkinlikleriyle bu becerileri teşvik edebiliriz.
  3. Kültürel Öğrenme ve Yaratıcılık:
    Hanoi’deki yaya bölgeleri, yalnızca oyun alanı değil, aynı zamanda kültürel bir merkez. Sokak performansları, geleneksel oyunlar ve yerel sanat etkinlikleri, çocuklara Vietnam kültürünü tanıma fırsatı sunuyor. Eğitimci gözüyle baktığımda, bu tür ortamlar, çocukların informal öğrenme yoluyla tarih, kültür ve sanatla bağ kurmasını sağlıyor. Örneğin, çocukların sokaklarda oynadığı geleneksel oyunlar, onların yaratıcılığını ve problem çözme becerilerini geliştiriyor. Türkiye’de de okullarımızda kültürel etkinlikleri açık hava alanlarında düzenleyerek, öğrencilerimizin hem eğlenmesini hem de öğrenmesini sağlayabiliriz.
  4. Topluluk Ruhu ve Çevresel Farkındalık:
    Bu uygulamanın bir diğer önemli amacı, topluluk ruhunu güçlendirmek ve çevresel sürdürülebilirliği desteklemek. Araç trafiğinin azalması, hava ve gürültü kirliliğini düşürüyor; bu da çocukların daha sağlıklı bir ortamda vakit geçirmesini sağlıyor. Eğitimci olarak, bu tür uygulamaların, öğrencilerimize çevre bilinci kazandırmak için harika bir fırsat sunduğunu düşünüyorum. Hanoi’deki yaya bölgeleri, çocuklara doğayla uyumlu bir yaşam tarzını dolaylı yoldan öğretiyor. Türkiye’de de benzer uygulamalarla, öğrencilerimize çevreye duyarlılık ve topluluk bilinci aşılayabiliriz.

Eğitimcilere Çağrı

Değerli meslektaşlarım, Hanoi’deki bu yaya bölgeleri, bize okullarımızda ve şehirlerimizde çocuk dostu alanlar yaratmanın önemini bir kez daha hatırlatmış bulunuyor. Çocukların güvenli, özgür ve yaratıcı bir şekilde vakit geçirebileceği alanlar, onların hem akademik hem de kişisel gelişimine katkı sağlıyor. Türkiye’de, okullarımızda düzenleyeceğimiz açık hava etkinlikleri, kültürel atölyeler veya mahallemizdeki yaya bölgeleriyle, öğrencilerimize Hanoi’deki gibi bir deneyim sunabiliriz. Örneğin, okul bahçelerimizi hafta sonları aile etkinliklerine açarak, çocuklarımıza hem öğrenme hem de eğlence fırsatı verebiliriz.

Hanoi’deki bu renkli manzara, bir eğitimci olarak beni ilhamla doldurmuş bulunuyor. Sizler de kendi şehirlerinizde benzer uygulamalar gördünüz mü? Çocuklarımız için daha fazla oyun, öğrenme ve topluluk alanı yaratmak için neler yapabiliriz? Fikirlerinizi paylaşmak için sabırsızlanıyorum!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder