31 Ağustos 2024 Cumartesi

MOĞOL EĞİTİM SİSTEMİNDE GÖZE ÇARPANLAR

 


MOĞOL EĞİTİM SİSTEMİNDE GÖZE ÇARPANLAR


Kişisel olarak söylemeliyim ki, artık bir okula girdiğimde;

- Karar alıcıların eğitime verdikleri önemi,

- Öğretmenlerin refah düzeyini,

- Duvarlardaki posterlerin anlattığı mesajları,

- Milli ya da dini olarak nerede durduklarını,

- Sınıfların kalabalıklığını,

- Teknolojik araçların kullanım miktarını, 


herhangi bir konuşma olmadan hızlıca anlayabiliyorum. Elbette ki bir öğretmen için bunlar çok alelade işlerdir.


Bu kurulu ve stabil hale gelmiş düzende, bazen asimetrik durumlara denk geliyorum ve bu durumlar oldukça motive edici oluyor.


İlk olarak duyduğumda beni şaşırtan bir durumdan bahsetmek istiyorum. Bizim ülkemizde, çocuklarımıza "100 Temel Eser" adlı kitapları okutmayı ve genel bir kültürel ilerleyiş sağlamayı hayal ediyoruz. Bu gayet normal. Ancak Moğolistan’da bu sayı 108. Peki, bu nasıl olmuş?


Bu konu tartışılırken, toplantıda bulunan bir üyenin, "Şu kitaplar da olmalı" demesi üzerine sayı 108’e çıkmamış. Bu sayı, Moğol Budistleri için çok önemli. İbadet ederken, Müslümanların her gün 40 rekat namaz kılması gibi, Moğol Budistlerinin de her gece 108 kez tekrarlanan bedensel ibadetleri bulunuyor. Sayı buradan geliyor. Buradan anlamamız gereken başka bir şey daha var: Budizm, Moğollar için resmi bir din. Ülkede başka dini gruplar da var; Şamanizm, İslam ve Hristiyanlık gibi.


İnanç durumunu oransal olarak ifade edecek olursak:

- %51 Budist

- %41 Dinsiz

- %3 İslam

- %3 Şaman

- %2 Hristiyan


gibi bir dağılım söz konusu. Buradan Budizm kültürünün ülkede çok hakim olduğunu düşünebiliriz. Peki, Budizm ve dinsizlik neden bu kadar yüksek? Moğolistan, Çin ve Rusya arasında, bu iki ülkeyi neredeyse baştan sona ayıran dev bir ülkedir. Sosyal, kültürel, ekonomik ve dini bakımdan bu iki ülkenin çok etkisinde kalmıştır.


Özellikle Moğolistan, yüzyıllar boyunca Çin’i kolonileştirmiştir. Sonrasında ise tam tersi olmuştur. Rusya da Moğolistan’ı yaklaşık 100 yıl boyunca kolonisi olarak tutmuştur. Bu durum, Rus komünizminin dinsizliği ve Budizm’in gölgesinde, kendi dini kimliğini bulmaya çalışan bir Moğolistan yaratmıştır.


Dönelim başa: 108 temel eser bu nedenle var. Bu kitapların çoğunun Cengiz Han’ı öven kitaplar olduğunu söylememe gerek yoktur herhalde.


İkinci olarak, Moğolistan’da dikkatimi çeken en önemli şey, devletin şu sıralar yabancı dile karşı gösterdiği alerji. Kültürel olarak etki altında kalmamayı çok önemseyen bir niyetle yabancı dil eğitimini en alt seviyede tutuyorlar.


Devletin yayımladığı **Vision 2050** belgesi, bu durumun gelecekte değişebileceğini işaret etmiyor çünkü halletmeleri gereken önemli başka konular var.


Vision 2050 belgesinin **İnsani Gelişim** başlığında 17 hedef belirlenmiş. Bu 17 hedeften 5 tanesi eğitimle ilgili ve 2050 yılına kadar anaokulu ve ilkokula kayıt oranlarını artırmayı, mezunların istihdamını düzenlemeyi, sınıflardaki öğrenci sayılarını azaltmayı hedefliyorlar. Kısacası, uluslararası topluma karışmak, dil eğitimi, teknolojik ya da finansal okuryazarlık gibi konular, Moğolistan için şimdilik biraz hayal.


Moğolistan, tarihi boyunca stabil bir hayat yaşamamış. İnişli çıkışlı tarihi, toplumsal olarak bir dayanıklılık getirmiş olabilir.


---


https://www.unicef.org/mongolia/education#:~:text=Enrollment%20rate%20in%20school%20is,been%20worsened%20by%20COVID%2D19 


https://vision2050.gov.mn/eng/vis.html



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder