Hemen her defasında küresel verileri de incelediğimiz eğitim sistemi yoklamalarında tabii olarak Arjantin için de aynı şeyi yaptım. Bu ülke de bir gariplik var. Garip dediğim durum son asırda ülkelerin hemen hepsinin refahı bir biçimde artmış ve ilerleme bakımından belirli aşamalar geride bırakılmış. İlerleme dediğim şeyler Temiz suya erişim
- İnsan hakları
- Eğitime erişim
- Metro kulanımı
- Suç oranları
- Elektriğe erişim…
Mesela DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜNÜN Haziran 2023’te yayımladığı bir rapora göre ‘’ Suya, temizliğe ve hijyene erişim 1.4 milyon insanın hayatını kurtarabilir. ‘’ Bu çağda 1.4 milyondan fazla insanın hijyene erişimi olmadığı için ölüyor olması çok garip ve acı bir gerçektir. Şimdi bunun eğitimle ne alakası var?
Bu alanı şu nedenle açtık. İnsan türü tarih boyunca her defasında hep önceliği güvenlik, beslenme, barınma, cinsellik gibi temel ihtiyaçlarına vermiştir ve zaten soyumuz bu sayede bu günlere kadar gelebildi.
Yaklaşık olarak ülkeler de aynı refleks ile yaşıyor. Bu nedenden dolayı ülkeler sahip olduğu imkanları ‘’hırsız politikacılardan arta kalan imkanları demek istiyorum. ‘’Devletler halklarının güvenlik, ulaşım, beslenme, sağlık ve eğitim gibi ihtiyaçlarını temel ihtiyaçlar prensibine göre planlamalıdır. Listedeki eğitim başlığını kasıtlı olarak en sona yazdım. Devletler genellikle eğitimi Ekopolitik bir zeminde tartışıyor ve bu nedenle gerekli özeni göstermiyor. Arjantin örneği bu konuda çok özeldir. Kendimle çelişmek istediğim bir konu da var. Türkiye, Hindistan, Güney Afrika, Küba ve Finlandiya gibi ülkeler çok sarsıcı savaş dönemlerinin ya da toplumsal krizlerin ardından ülkelerine iyi gelecek şeyin eğitim olduğunu kabul ederek eğitime en zor zamanlarda dahi önem vermiştir.Bu beklemediğimiz bir durum. Söz konusu ülkelerin içinde ilk atağı başarılı biçimde sürdüren en iyi örneğin Finlandiya olduğunu söyleyebiliriz.
Arjantin 1909 yılında dünyanın en müreffeh 7. ülkesiydi. O dönemde devletin kurumları güçlü, halk arkaik gereksinimlerini gündemden çıkarmış bugünün Amerika’sına benzeyen bir hayat yaşıyordu. Buenos Aires’in merkezindeki eğitim kurumlarının çoğu o dönemde yapılmış okullardır. Şimdilerde bu iş için yeterli bütçe yok diyor eğitimciler ve veriler…
Genellikle ekonomik tetikçilik, batılı şirketlerin sistematik ele geçirme davranışları, ambargolar, iç çatışmalar ülkeyi şu anda ilk 50 ülkenin dışına itmiştir.
Neyse, bu eğitim- kriz- refah korelasyonunu bir kenara bırakarak Arjantine örneğine geri dönelim.
Önce birkaç veri…
1)Ülkenin %98’i okur yazar. Bu küresel ortalamanın 12 puan üzerindedir.
2 )Okullar mart ayında açılır ve aralık ayında kapanır. Benim ülkede olduğun dönemde yarıyıl tatili başlamıştı. Bu tatiller Noel, Paskalya gibi dini ve bağımsızlık gibi milli günlere denk gelir ki 9 Temmuz ulusal kurtuluş günü olarak kutlanır. Ortalama okul süresi 200 gündür. Öğrenme kayıplarının önüne geçmek için yaz tatili kısadır.
3)Arajantin’de eğitime dahil olma sayıları 2000 yılından bu yana giderek düşmektedir. Bu durum özellikle lise seviyesinde iş gücüne dahil olmak isteyen gençlerin okula devam etmemesinden kaynaklanmaktadır.
4)eğitime dahil olan öğrencilerin %50’si liseyi ve %23’ü de üniversiteyi bitirmektedir. Bu veriyi Milli Eğitim Bakanı Esteban Bullrich paylaşmıştır.
5) Bir lise mezunu olan Cesar Alan Rodrigez’in 2017 aldığı diplomanın üniversiteye geçiş için yeterli olmadığına karar verildiği bir olaydan sonra ülkede bir süreç başladı. Cesar bakanlığa dav açtı dava neticesinde Engelli Kişilerin Haklarına Dair Sözleşme (CRPD) oluşturuldu.
CRPD, yeteneklerinden bağımsız olarak tüm öğrencilerin eşit eğitim hakkına sahip olduğunu açıkça belirten ilk insan hakları sözleşmesidir.Bu sayede şu anda özel gereksinimli bireylerin eğitim hakları güvence altına alınmıştır.
Yalnız şunu paylaşmadan edemeyeceğim. Arjantin bizim ülkemizdeki bir çok kişi tarafından ekonomik olarak zor zaman geçirdiği bilinen bir ülkedir. Buna karşın öğretmenlerin refahı bizimkinin belki de 2 katı diyebilirim. Gıda, ulaşım, kira gibi giderler gerçekten çok küçük miktarlarda. Bir örnek verecek olursak 7 Usd harcayarak yiyecek, içecek ve meyve alabilirsiniz.
Bunu denedim. 7 USD ile bir paket mantı, 1 kilo muz, 1 kilo elma, 2 litre su, 1 şişe kırmızı şarap, 6 adet bira, 1 paket mantı sosu…
Bizim ülkemizdeki enflasyon başka bir biçimde yaşanıyor ama anlayamıyorum. Umuyorum bu yazdıklarıma yıllar sonra bakar ve gülüp geçerim. Ne biçim zamanlardan geçmişiz demeyi hayal ediyorum.
https://www.right-to-education.org/resource/c-sar-alan-rodr-guez
https://www.nalejandria.com/education-levels-in-argentina
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder