
Çocuktur elbette
bakacaktır. Burada öyle yıkıcı, garip bir şeyler yok. Nesnel olan bilgi ve
insan türünün yalan söyleme davranışının kökenlerine inilmeye çalışılmış Prof.
Dr. Michael Lewis tarafından. Bu tespit ne işe yarar ki. Deneye devam
edilmiş. Yalan söyleyen çocuklar
üzerinde yapılan araştırmalar devam etmiş ve görülmüş ki yalan söyleyen
çocukların sözel değil ama sayısal zekâlarının (İQ ölçümü) ortalama 10 puan
daha fazla çıkmış. Bir bakıma çocuğunuz
yalan söylüyorsa bu iyi yani en azından IQ açısından iyi.
Aynı alanda çalışan
bir diğer araştırmacı Prof. Dr. Kang LEE ise 2-3 yaşlarında yalan söyleyen çocukların
akıl teorilerinin ya da bir başka deyişle düşünüş biçimlerinin ( mindset ) daha gelişmiş olduğunu iddia ediyor.
Yine Prof. LEE yalan söyleme ile ilgili yaptığı bazı
deneylerde olumsuz dilin hiçbir işe yaramadığını. Sadece yalan söylememenin
veya dürüst olmanın övüldüğü, ( davranışı övme, çocuğu değil ) çok daha iyi
sonuçlar elde edildiğini tespit etmiştir.
Öte yandan yalan söylemenin toplumların ahlaki prensipleri
ile de bir ilgisi var. Özellikle de geleneksel toplum ve aile yapılarında bu
durumun dini taraflarından dolayı yalan söyleyen çocuklara karlı sert
reaksiyonlar gösteren yetişkinler de oluyor. Bu korku iklimi yalan söyleme
davranışını ortadan kaldırabiliyor ama sürdürülebilir bir davranış değişikliği
sağlayamıyor. Sözgelimi sert tepkilerin verildiği Batı Afrika’dan bir okulu
inceleyen Prof. LEE ve davranışçı psikolog Victoria TALWAR yalan söyleyen
çocukların sert şekilde kınandığı ve sarsıcı şekilde tepkiler verilen okulda
yalan söyleme davranışının sıfıra yakın olduğunu da tespit etmişlerdir.
Sonuç olarak bu şeylerle sıklıkla ben de karşılaşıyorum.
Özellikle de çocuklar bir şeyi yanlış yaptıklarında ‘’ kuralı unuttum’’ gibi sözler söylüyorlar.
Elbette kendisinin bir çocuk olduğunu düşünmemi ve daha fazla üzerine gitmememi
istiyor. Yukarıdaki zekâ vurgusu burada kendini ispatlıyor aslında. Bana kalırsa
sadece zeki çocuklar bu kadar girift düşünebilir. Bu durumla karşılaştığımda ‘’
bana yalan söyleme’’ demiyorum elbette. Bir öğrencimin yalan söylediğini anladığımda
onunla çatışmıyorum. Bu söylediğin şeyin ne manaya geldiğini anlayabiliyorum
diyorum. Eğer çatışırsam, onun yalan söylediğini ilan edersem aramız gerçekten
bozulacak ve onu utandırdığım için benden nefret edecek bekli de. Dolaysıyla
öğretmenlik işini de o çocuk üzerinden yapamayacağım. Bu sebepten dolayı eskilerin tabiri ile ‘’yüz
göz olmadan’’ oradan uzaklaşıyorum. Fakat yine aynı çocuğu etkilemek için
dürüst olma davranışını bir fırsatını bulup övüyorum. Bu daha çok işe yarıyor.
Ne yani şimdi yalan söyleyen çocukları mı övmüş oldum?
Hayır, tabii ki, sadece yalan söyleme davranışının bilimsel karşılığını ve
klasik zekâ testlerinde bu çocukların performanslarının ama sayısal alandaki
performanslarının daha yüksek olduğunu nesnel bir şekilde ifade etmiş oldum.
Yorumlamak size kalmış…
Şahin Çevik
15 Ocak 2018
İSTANBUL
Not: Bu yazıyı yazarken New York Times'dan Alex Stone'un kaleme aldığı ilgili yazıdan yardım aldım. Çeviri değil ama o yazının katkısını ilan etmezsem olmaz. Bahsettiğim yazının bağlantısı da şuracıkta.
Şahin Çevik
15 Ocak 2018
İSTANBUL
Not: Bu yazıyı yazarken New York Times'dan Alex Stone'un kaleme aldığı ilgili yazıdan yardım aldım. Çeviri değil ama o yazının katkısını ilan etmezsem olmaz. Bahsettiğim yazının bağlantısı da şuracıkta.
https://www.nytimes.com/2018/01/05/opinion/sunday/children-lying-intelligence.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder