Aklınıza ilk önce özel
eğitim kurumlarına ödenen para geldiyse bir
kere daha düşünmenizi tavsiye ederim.

Şöyle
ki; OECD ( - EKONOMİK İşbirliği Ve
Kalkınma Örgütü ) PISA ( Program For İnternational Student Assesment-
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) sınavları yaparak bağlı ülkelerdeki
eğitim çıktılarının çarşaf gibi
listelerini yayımlıyor. Bu durumu bilmeyen yoktur. Yani azıcık eğitimle alakası
olan herkes bilir!. Bir saniye,
ekonomik kalkınma, küreselleşme gibi
kavramlar ekonomi biliminin kelimeleriydi. Burayı anlamaya çalışalım.

İyi eğitim almış bir mühendis ne yapar? Kaliteli ürün ortaya
koyar. Yaratıcı ve iyi eğitim almış bir mühendis, doktor, aşçı… Kaliteli ve
dünyayı etkileyecek ürün ve fikirler ortaya atar. Bu ürün ve fikirler ise bir
müşteri içindir. Uzun lafın kısası iyi eğitim
ürün, ekonomi, ticaret gibi alanları domine ederek ilerlemesini sağlar. Bu sebeple
Ekonomik işbirliği teşkilatı dünya eğitiminin röntgenini çekmek istiyor. Bu
fikrin kaynağını Joel Spring’in Özgür Eğitim kitabının çatısını oluşturan ‘’
Okullar sanayi çevrelerinin iş gücü ve hükümetlerin siyasi geleceklerini
garanti altına alma ihtiyaçlarını gidermek için kullanılıyor eleştirisidir. Bir
bakıma Joel Spring’i doğrulayan bir durum ortaya çıkıyor. Öte yandan hedeflenen kaliteli ürünler dönüp
tekrardan eğitimi de dizayn etmektedir. Teknoloji
şirketlerinin mutlaka bir de eğitim departmanı vardır. Mesela Google şirketi
sadece bir arama motoru üzerinden devam etmiyor. İrili ufaklı binlerce şirket
ürettiklerini eğitim sektöründeki profesyonellere pazarlamak için yarış halinde.
Böyle bakınca da karşılıklı bir ilerleme durumundan söz edebiliriz.
Bir diğer konu ise küreselleşme kavramı ve bu her şeyi
doğrudan etkileyen bir nosyondur. Küreselleşme istek ve ihtiyaçlarımızın
şekillenmesinden keyif ve nefretlerimize kadar her şeyi etkiliyor ve tabii ki
eğitim sistemlerimizi de. Mesela İB denilen bir şey var. İnternational Baccalaureate
yani Uluslararası Müfredat sistemi ki dünya genelinde bir çok okul bu ağın bir
parçası olmak ve kendi topluluğuna karşı yüksek imaj sorumluluğunu gidermek
için otorize olmaya çalışır. Bu organizasyonun
kar amacı gütmeyen bir kuruluş olduğu söyleniyor ama doğrusu bazı tereddütlerim
var. Yani en azından okullar otorizasyon sürecinde çok ciddi ödemeler yapıyor. Bunu
söyleyebilirim. Bu konunun da küreselleşme alakasının olduğunu anlayabiliriz. Bundan
kaçış yok. Reddedip Don Kişot gibi görünmek saçma olacaktır ama arkadaki fikri
de bilmek ve eleştirmek zorundayız.
Belki o zaman neyin parçası olduğumuzu ve de ne için
günlerimizi, aylarımızı, yıllarımızı belki de ömrümüzü harcadığımızı
anlarız. ''Yürüyün devrim yapacağız'' demiyorum , sadece anlamak daha çok anlamak için tartışıyorum.
Bu ikisinin dışında
da olayın çok fazla parasal boyutları elbette var ama mesele eğitim olunca para
konusunun çok iyi irdelenmesi, etik konusunun çok ciddi standartlarının olması
gerekiyor. Başka bir bakış olarak not etmiş olalım.
Şahin Çevik
14 Kasım 2017
iSTANBUL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder