29 Eylül 2017 Cuma

HER ÇOCUK İÇİN BİR KANSER MASKESİ

                                     
Sinir bozucu  bir giriş olacak ama kabul edelim ki para kazanan herkes geleceğini garanti altına almak için parasının ciddi bir oranını saklamak, yatırım yapmak vs.  için ayırma konusunda çok istekli. Bazılarımız bunu yapabiliyor, bazılarımız ise sadece heves edip öylece kalıyor.  Bir önceki cümleden ‘’ yapabiliyor’’ kelimesini bilerek kullandım. Onun yerine başarabiliyor da denebilirdi ama bunu bir başarı olduğuna inanmadığım için ‘’ yapabiliyor’’ demek istedim.

Öte yandan hep bir ağızdan ‘’Çocuklar bizim geleceğimizdir.’’  diye söylenip az önceki konu kadar dikkatli davranmıyoruz.  Ya da öncelikler sıralaması yaparken listenin başına koyduğumuz şey belli diyelim.  Kimseye bu işi para ile halledebilirsiniz falan dediğim yok elbette. Bunu özellikle belirtmek isterim.  Hatta ebeveynlerin para konusundaki tutumları çocuklarımız için zaman zaman olumsuz sonuçlar dahi doğurabiliyor. Hatta daha önce de zaman zaman referans verdiğim Davut ve Golyat kitabında bu konuda bazı istatistikler bulunmaktadır. Para miktarı bir yere kadar eğitimle olumlu korelasyon veriyor. Daha sonra grafik çocuklar aleyhine değişiyor. İlgilenenler bakabilir.
Konuyu ‘’ geleceğimiz ‘’ olan çocuklarımızın bu gününü dizayn etmekle ilgili bir yerlerde tutmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum.

Öncelikle hayalimiz en iyisini ulaşmak. Bu konuda her alandan herkes planlarını sürekli yapıyor. Eğitimciler olarak bizler de en iyiye ulaşmak için eylem planları yapıp duruyoruz. Teknik olarak hoş bir durum gibi görünüyor ama bu fikri beğenmiyorum. Bana kalırsa en iyi için değil de olduğumuzdan daha iyisi, yani ulaşılabilir bir hedef için çalışmak daha makul. Sonra bir kere daha olduğumuzdan daha iyisi için çalışırsak belki bir gün planladığımız en iyiye ulaşabiliriz. Bu sebeple önce olduğumuz hali betimlemek zorundayız. Türkiye’de devlet-özel, büyük-küçük birçok okulda ve kademede görev yaptım. Bir çok deneyimim oldu ve görüyorum ki çocuklarımızın etrafı aşağıda belirteceğim unsurlarla sarılıp sarmalanmış.

·         Hükümetler
·         Hantallaşmış eğitim sistemimiz
·         Mutsuz öğretmenler
·         Paradan başka bir şeyi düşünmeyen özel okul sahipleri
·         Maalesef kendi alanını dahi bilmeyen öğretmenler olarak bizler
·         Kaynak kitaplar
·         Televizyonlar
·         Sürekli birilerini kandırmaya çalışan toplum yapısı
·         Her konuda yarılmış toplum
·         Açgözlülük
·         ·  Doğa katliamları
·        ·  Çevre-kadın hakları-özgürlükler konularındaki ortalama halimiz

(İşini etik değerlere bağlı kalarak yapan eğitim camiasının mensuplarını tenzih ederim tabii ki. Yanlış anlaşılma olmasın.)
Arka arkaya sıralayınca moral bozucu gelmiş olabilir ama gerçeğimizi anlamak ve nereden ya da nerelerden başlayacağımızı belirlemek için fazlaca önemli detaylar.
Çok vahim bir örneği paylaşmak istiyorum. Aslında istemiyorum ama yazmazsam bir şeyler eksik kalırdı. Türkiye’nin en büyük öğretmen grubu ( 650000 takipçisi olan bir hesap)  bu grubu anlamak için uzun zamandır takip ediyordum. Dün gruptan attılar beni. Çok incindim! Öğretmenler yeni ders programlarını paylaşıyor ve öğleden sonralarını veya günlerini boş hale getiremedikleri okul yönetimlerine kızgınlıklarını çeşitli kelimelerle dile getiriyorlardı! Dayanamadım ve yazdım. Boş olan vakitlerde okuyabilir, ya da dersleri daha iyi hale getirebilmek için çalışabilirlerdi bence. Gerçekten hakaret vs. asla yoktu. Sadece yukarıdaki düşüncemi yazdım. Gerçi okumazlar ama söz hakkı doğduysa öğretmenler sayfasının yetkilisi kimse ( Kadın öğretmenlerin  erkek öğretmenlerin aradıkları özellikler türevi  anketler yapmaktan vakit bulursa eğer…) yazışmaları yayımlayabilir. Keşke alsaydım ekran görüntülerini.  Şaka yapmıyorum beni gruptan attılar. Durum yaklaşık olarak buralarda bir yerlerde. Kalanını siz düşünün.

İster kabul edelim ister etmeyelim ülkemizde bebekler yumruklarını sıkarak doğuyorlar. Yukarıda saydıklarım ve genellikle de günümüz Türkiye’sinin öğrencilerinin maruz kaldıkları, çoğunlukla da toksik denebilecek nitelikte duygu ya da durumlar gözlerimizin önünde durmaktadır.

Bu şartlardan dolayı her çocuk için bir kanser maskesi talebim oldu. 
Bu ara unutmayınız ki kanserli insanlar maskeyi bizler hasta olmayalım diye değil kendileri bizden dolayı daha da hasta olmamak için kullanırlar.

24. 09. 2017

Cambridge UK

2 yorum:

  1. Güzel bir yazı olmuş. Turkiyenin en büyük Ingilizce öğretmen grubunda da Türkçe konuşuluyor. Ingilizce yazanların gramer hataları veya kelime seçimleri yine Türkçe eleştiriliyor. Hepimiz Türküz neden Ingilızce yazalım ki? Diyen öğretmenler sınıfındaki Türk öğrencisinin Ingilizce konuşamadığını "çaresizce" anlatıyor.

    YanıtlaSil