Bu yazıya başlarken açlık, ileri teknoloji ve Hindistan ile
ilgili bazı bilgiler aktarmak gerekebilir.
Açlık, biyolojik olarak
baktığımızda göreceli olmayan ama psikolojik, tarihsel, evrimsel, coğrafi ve
ekonomik olarak baktığımızda kesinlikle göreceli olan bir ihtiyaç durumu ya da istek... Bedenimizin
ihtiyaçları belli, gereğinden fazla ya da az yediğimizde dışarıdan
anlaşılabiliyor. Malum, dünyanın büyük denebilecek derdi çok sadece 2 tanesi
açlık ve obezite. Garip ama gerçek olan milyarlarca doları zayıflamak için
harcadığımız dünyada milyonlarca aç insan yaşıyor. Yani ölmemeye çalışıyor. Bu
şey nasıl mümkün olabiliyor? Bu sorgulamayı yapmayacağım veya bu kadar yeter. Sorgulama yapmadan biyoloji bilimine göre
açlık ise şöyle ifade edilebilir.
İnsanda kan şekerinin (kandaki glikoz miktarı)
belli bir seviyenin altına düşmesi ile duyulan yiyecek arama ve yemek isteme hissi. Kan glikoz seviyesinin düşmesi, beyindeki bir
merkezi uyarır ve kişiyi yemek yemeye sevk eder. Açlıkta yemek yemeyi istemenin
başka bir sebebi de muhtemelen boş kalan midenin Asit ifrazatının etkisiyle duyulan rahatsızlık ve Ağrılı bir mide hissidir.


ilgilenen varsa şu bağlantıdaki Bengalore şehrinde ofisi bulunan İT şirketleri bulunmaktadır.
http://www.bangalorecircle.com/pages/IT-4.html
Amerikan komedi dizilerinin bilgisayardan anlayan kişisi
mutlaka bir Hintli olabiliyor? Bunu anlayama çalışıyorum. Yaratıcı bu
insanların kodlama kapasitesini fazla mı verdi?
Evrim bu insanların
genlerinde beklenmedik bir hata! mı yaptı? Ne oldu?
Bu sorunun cevabını hem Hindistan’da bulunduğum dönemde hem
de sonraki 2 yılda bolca araştırdım bugün anlıyorum ki bu iş Küba’nın okullaşma
istatistiklerindeki duruma benziyor.
Hatırlayalım, Küba da okula gitme istatistiklerinin yüzde
yüzdür. Öğretmenağı’nın Karşılaşmalar 11 oturumda konuşmacı
iken bunun nedenini dinleyicilere sormuştum. Aldığım cevaplar komünist
ülkelerin eğitime verdiği önem diye gelmişti. Gerçek şuydu. Halk çok fakir.
Devlet çocukların beslenme, sağlık, giyinme gibi ihtiyaçlarının hepsini okullar
üzerinden görüyor ve haliyle de çocuğunun ihtiyaçlarını gideremeyen aileler
çocuklarını mecburen okullara gönderiyor. Tabi biz 10000 km uzaktan olayı ‘’ne
iyi yahu okula gitme istatistikleri çok iyiymiş. Komünizm iste bu abi ‘’ diye
okuyoruz ama olay başka. Hindistan’ın yazılım olayı da biraz buna benziyor…


Refah düzeyi ile ilgili şöyle de bir veri var.
http://www.siliconbeat.com/2015/01/21/silicon-valley-ranks-3rd-globally-in-gdp-per-capita/
Haliyle iyi mühendisler Amerika’ya gitmek istiyor aynı zamanda da daha ekonomik olduğu için Amerikan şirketleri Hindistan’da yatırımlar yaparak ve yazılım ticaretini buradan yürütüyor. Hindistan’ı dünya yazılım pazarında büyük yapan şeyler genellikle bunlar. Bu denklemin en temelinde ise açlık var. İyi bir şey yapmak zorunda kalan, batıya yani refaha ulaşmak isteyen Hintliler için yazılım oldukça makul bir yol. Daha önce denenmiş. Ne olduğu bilinen bir yol. Tıpkı bizim gemi kaptanlarımızın çoğunun Konyalı olması gibi bir şey bu. Ya da İsveç’te yaşayan Kululuların nüfusunun Konya’nın Kulu kasabasının 10 katına çıkmış olması gibi belki de…
Kısacası açlık Hindistan’ı yazılım pazarının zirvesine
çıkarmıştır.
besinlerin israf edilmesi ile alakalı bir eleştiri videosu buldum ve sizlerle
paylaşmayı istedim. Daha iyi anlatılamazdı herhalde.
Şahin Çevik
09.01.2018
İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder